İ Üzeri 4 Nedir? Matematiğin Döngüsü, Toplumun Adaleti
Topluluğumuza merhaba. Bugün basit gibi görünen ama ardında büyük bir düşünme alanı açan bir soruyla buluşuyoruz: İ üzeri 4 nedir? Evet, bu bir matematik sorusu; ama aynı zamanda ortak dilimizi, farklılıklarımızı ve birlikte var olma hâlimizi de konuşabileceğimiz bir kapı. Çünkü “i” —imajiner birim— bize hem sayıların görünen–görünmeyen dünyasını hem de toplumda çoğu zaman fark edilmeyen seslerin gücünü hatırlatır. Bu yazıda, empati ve toplumsal etkiyi önceleyen kadın perspektifleriyle çözüm ve analitiği vurgulayan erkek perspektiflerini yan yana getirerek, i’nin döngüsünden hepimize adil bir gelecek için ilham devşireceğiz.
İ’nin Kısa Hikâyesi: Görünmeyenin Gücü
İ, matematikte karekökü alınan negatif sayıların kapısını açan imajiner birimdir ve i² = −1 olarak tanımlanır. Bu basit tanım, mühendislikten müziğe, yapay zekâdan kuantum fiziğine uzanan dev bir alanın omurgasıdır. Karmaşık sayılar denilen yapı da buradan doğar: z = a + bi. “Görünmeyen” bir unsurun (i) gerçeği (a) dönüştürme gücü… Bu, toplumsal yaşamda çoğu zaman “sesi daha az duyulanların” kolektife kattığı görünmez emeğe benzer: İlk bakışta fark edilmez; fakat bütünü mümkün kılar.
İ Üzeri 4: Döngünün Tamamlanışı
En yalın hâliyle hesaplayalım:
- i¹ = i
- i² = −1
- i³ = i² · i = −1 · i = −i
- i⁴ = i² · i² = (−1) · (−1) = 1
Sonuç net: i⁴ = 1. Yani i, dört adımda başladığı yere döner. Bu 4’lü döngü (i, −1, −i, 1) sadece matematiksel bir gerçek değil; kültürlerin mevsimleri, toplumsal hareketlerin dalgaları, bireysel dönüşümlerin evreleri gibi hayata çok benzeyen ritmik bir akıştır.
Döngü Neden Önemli?
Çünkü döngü bize şu mesajı verir: Karmaşık görünen, yeterince zaman ve bakış açısı verildiğinde açık ve güçlü bir sonuca bağlanabilir. Bu, sosyal adalet mücadelelerinin deneyimlediği sabra, kararlılığa ve ortak akla benzer.
Küresel Perspektif: Matematik Evrensel, Adalet Evrensel
Karmaşık sayılar dünyanın her yerinde aynı sonucu verir: i⁴ = 1. Bu evrensellik, hak ve adalet arayışımızla da akrabadır. Bir toplumda eşitlik için geliştirilen yöntemler, başka bir toplumda farklı biçimlerde yankı bulsa da öz aynı kalır: Herkesin tam ve eşit katılımı, bütünü güçlendirir. Nasıl ki mühendisler New York’ta, Nairobi’de ya da Tokyo’da aynı formülle devre çözümlerken ortak bir dilden konuşuyorsa; toplumsal cinsiyet eşitliği savunucuları da dünyanın her yerinde “eşit fırsat–eşit değer” ilkesinde buluşur.
Yerel Perspektif: Farklılıkların Birlikte Akışı
Türkiye’de gençlerin STEM alanlarına katılımını konuşurken, imajiner birim i’nin hikâyesi güçlü bir metafor sunar: Farklı görülen, hatta “imkânsız” olduğu sanılan katkılar aslında sistemi tamamlar. Yerel topluluklarda kadınların görünmeyen emeği ve çeşitliliğin getirdiği yaratıcı çözümler, tıpkı karmaşık düzlemde i’nin gerçek kısmı dönüştürücü etkisi gibi bütün modeli zenginleştirir. Eğitimde, istihdamda ve karar alma mekanizmalarında “tam katılım” sağlandığında sonuç 1 gibi nettir: Herkes kazanır.
Toplumsal Cinsiyet Dinamiği: İki Yaklaşım, Tek Amaç
Empati Odaklı Yaklaşım (Kadınların Toplumsal Etki Vurgusu)
Empati, toplumsal etkisi yüksek ve sürdürülebilir çözümlerin yakıtıdır. İ’nin varlığı, ilk anda “yabancı” gelse de bütünü anlamak için vazgeçilmezdir. Empatik bakış, toplulukta sesi az duyulanların (kadınlar, LGBTİ+ bireyler, engelliler, göçmenler) deneyimlerini merkeze alarak sistemin gerçek ihtiyaçlarını görünür kılar. Böylece çözüm yalnız “teknik olarak doğru” değil, aynı zamanda “insani olarak yerinde” olur.
Çözüm ve Analiz Odaklı Yaklaşım (Erkeklerin Analitik Çerçevesi)
Analitik yaklaşım, karmaşık görüneni adımlara bölerek ilerler; tıpkı i’nin kuvvetlerini döngüsel olarak çözmek gibi. Ölçülebilir hedefler, veriye dayalı göstergeler, sorumluluk ve şeffaflık… Bu çerçeve, sosyal politikalarda somut ilerleme sağlar. Matematikte i⁴’ün 1’e ulaşması gibi, sosyal programlarda da net etki göstergeleri ortak sonucu görünür kılar.
Bu iki yaklaşım birlikte çalıştığında, yani empati ve analiz el ele verdiğinde, “karmaşık” olan anlaşılır, “ayrıştırıcı” olan kapsayıcı olur. Sonuçta hepimizin istediği şey aynı: Daha adil, daha güvenli, daha yaratıcı bir topluluk.
İ Üzeri 4’ün Sosyal Okuması: Döngüyü Tamamlamak
Matematikte i’nin dört adımdaki dönüşü, toplumsal değişimde “dinle–anla–üret–paylaş” döngüsünü andırır. Dinlemek empatiyi, anlamak kapsayıcılığı, üretmek çözümü, paylaşmak ise adaleti besler. Döngü tamamlandığında başlangıç noktasına —ama daha bilgili, daha güçlü ve daha birleşik şekilde— geri döneriz.
Uygulamalı Bir Bakış: Sinyalden Sosyal Sinyale
Elektrik–elektronik mühendisliği, dalgaları karmaşık düzlemde çözer; faz–genlik ilişkileri i ile ifade edilir. Benzer biçimde, toplumsal “sinyaller”—yani ihtiyaçlar, talepler, deneyimler— ancak tüm bileşenleriyle (görünen ve görünmeyen) ele alındığında doğru “yansıtılır”. Bu yüzden eşitlik politikaları; veri (analitik) ve deneyim (empati) birlikte kurgulandığında en berrak sonucunu verir.
Sonuç: İ Üzeri 4 = 1, Birlik = Güç
Matematiğin net cümlesi açık: i⁴ = 1. Toplumsal cümlenin özeti de aynı derecede açık olabilir: Empati + Analiz = Birlik. Çeşitliliği (i) görmezden geldiğimizde model eksik kalır; onu sisteme kattığımızda döngü tamamlanır ve sonuç güçlenir.
Birlikte Düşünelim
İ üzeri 4’ün bu döngüsel anlatımı sizde ne çağrıştırıyor? Empatiyle analizin el ele verdiği bir deneyiminiz var mı? Topluluğumuzda görünmeyen katkıları daha görünür kılmak için sizce ilk adım ne olmalı? Fikirlerinizi ve deneyimlerinizi yorumlarda paylaşın; farklı bakışların aynı sonuca —1’e, yani birliğe— nasıl ulaştığını birlikte keşfedelim.